Madleen gemisinde gözaltında tutulan Türk aktivistin eşi, NTV muhabirine verdiği özel röportajda, eşinin durumu hakkında çarpıcı bilgiler paylaştı. Olay, sosyal medyada geniş yankı bulurken, aktivistin gözaltında kalma durumu da toplumda derin endişelere yol açtı. Eşinin uluslararası sularda gerçekleştirilen bir protesto eyleminde dahil olduğunu belirten eş, ondan gelen haberlerin kısıtlı olduğunu ve bu durumun kendisini derinden etkilediğini ifade etti. "Bu gece de gözaltında kalacak," diye belirten aktivist eşi, yaşananların sadece kendilerini değil, tüm aileleri etkileyen bir acıya dönüştüğünü dile getirdi.
Aktivistin eşi, gözaltı sürecinin belirsizliği ve zorluğuna vurgu yaparak, "Eşim orada yalnız değil, diğer arkadaşlarıyla birlikte tutuluyor. Onların durumunu bilmiyorum; ama çok korkuyorum," dedi. Bu gibi durumların sadece bireysel değil, ailevi olarak da birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirten eşi, çocuklarının babasız geçtiği günlerin içindeki çaresizliğini ifade ederken gözyaşlarına hakim olamadı. Gözaltında geçen süre zarfında, eşinin olası sağlık problemleri ve ruh halinin ne durumda olduğuna dair endişe taşıdığını ekleyen kadın, "Bir gün bile bu belirsizlikle yaşamak zor!" dedi.
Madleen gemisindeki olayın ardından, dünyanın dört bir yanındaki aktivistler ve insan hakları savunucuları duruma tepki gösterdi. Birçok insan hakları derneği ve uluslararası teşkilat, olayın takipçisi olduklarını belirtti. Eşinin gözaltındaki durumunun uluslararası tartışmalara yol açtığını ifade eden aktivist eşi, "Dünyanın dört bir yanından mesajlar alıyorum. Herkes bu duruma dikkat çekmek için mücadele ediyor," diye konuştu. Bu cümlelerle, eşine yönelik destek çağrısında bulundu ve tüm insanları adalet için seslerini yükseltmeye davet etti. “Sessiz kalmamalıyız,” diyerek durumu tüm insanlık adına önemli bir mesele gibi gördüğünü vurguladı. Eşinin serbest bırakılması için düzenlenen kampanyalara katılan ve bu süreçte destek arayan birçok insan var. Yalnız kaldıklarını hissetmediklerini belirten kadın, dayanışmanın kendileri için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söyledi.
Olayın evrensel boyutları, insan hakları ihlalleri ve demokrasi mücadelesi bağlamında geniş bir yelpazeye yayılırken, birçok insan bu durumun arka planındaki gerçekleri sorguluyor. Medyanın konuyla ilgili geniş şekilde yer almamasını eleştiren kadın, birçok kişinin yaşananları duyurması ve farkındalık yaratmasının önemine dikkat çekti. “Eşimle birlikte, tüm aktivistler için sesimizi yükseltmeliyiz” ifadelerini kullanan kadın, her bireyin bu konuda atılacak bir adımın parçası olabileceğini belirtti.
Son olarak, gözaltındaki aktivistin eşi, tüm gelişmelerin kendilerini büyük bir belirsizlik içinde bıraktığını vurgularken, toplumu daha da fazlasıyla bu tür olaylara dikkat çekmeye çağırdı. "Bir gün eşimle tekrar bir araya geleceğiz. Ama şu an önemli olan, onun ve diğerlerinin özgürlüğü," dedi. Kendi hikayesi üzerinden topluma seslenen kadın, yaşanan bu mağduriyetlerin son bulmasını ve adaletin sağlanmasını temenni etti.
Haberin sağlıklı bir şekilde geniş kitlelere ulaşması için, sosyal medya üzerinden de destek çağrıları yapıldığını ifade eden kadın, tüm arkadaşlarından, tanıdıklarından ve yabancılardan destek beklediğini yineledi. Madleen gemisinde yaşananların sadece bir haber değil, insanlık hali olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi. Eşinin serbest bırakılmasını ve gözaltındaki diğer insanlarla birlikte sağlıklı bir şekilde özgürlüklerine kavuşmalarını ümit ettiğini belirten kadın, mücadelelerini sürdüreceklerini belirtmekten geri durmadı.