Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl Sivas Kongresi’nin 104. yıl dönümünde önemli bir mesaj vererek, kurtuluş mücadelesinin başlangıç noktasını ve milli iradenin önemini vurguladı. 4 Eylül 1919 tarihinde gerçekleştirilen Sivas Kongresi, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin sembolik bir anı olarak tarihe geçti. Erdoğan, bu dönemdeki ruhun hala canlı olduğunu belirterek, milli birlik ve beraberliğin her zamankinden daha fazla önem taşıdığını ifade etti.
Sivas Kongresi, Kurtuluş Savaşı sürecinde toplanan en önemli kongrelerden biri olarak kabul ediliyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleşen bu kongre, Türk milletinin bağımsızlık iradesini somutlaştıran bir adım olmuştur. 38 delegenin katıldığı kongrede, işgal altındaki Anadolu'nun kurtuluşu ve ulusun bağımsızlığının sağlanması adına önemli kararlar alınmıştır. Kongrede alınan kararlardan biri, temsilcilerin bir araya gelerek Anadolu'nun her köşesinden gelen seslerin millet iradesine yansıtılmasıydı. Bu bağlamda, Erdoğan'ın mesajında bu tarihsel bağlamı gündeme getirmesi sadece bir anma etkinliği değil, aynı zamanda bugünün koşullarında da bu birleşik ruhun devam ettirilmesi gerektiğinin bir hatırlatıcısı oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Kongresi’nin anma töreninde yaptığı konuşmasında, "Kurtuluş Savaşımızın ruhu, bizlere her daim ilham kaynağı olmuştur. Bugün de, o ruhu yaşatmak, vatanımıza sahip çıkmak hepimizin vazifesidir," dedi. Erdoğan, konuşmasında toplumun her kesimine seslenerek, birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemine dikkat çekti. "Dün olduğu gibi, bugün de mukaddesatımıza sahip çıkmak için kenetlenmeliyiz," mesajını verdi.
Erdoğan, ulusun sağduyu ve feraseti ile zor günleri geride bıraktığını belirterek, Sivas Kongresi'nin ruhunun, hedeflerine ulaşmada bir motivasyon kaynağı olmasını diledi. Bu bağlamda, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "Sivas Kongresi, bağımsızlık için atılmış büyük bir adımdır. Bugün de tek yürek olarak bu mirası yaşatmak zorundayız" ifadelerini kullandı. Bu mesaj, hem Sivaslılar hem de Türkiye genelinde büyük bir heyecan yarattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sivas Kongresi’nin önemine verdiği vurgu, toplumsal bilincin yeniden canlanmasına da hizmet ederken, genç nesillerin bu tarihe duyduğu ilgiyi artırmak açısından büyük bir fırsat sundu.
Erdoğan’ın anma mesajı, yalnızca tarihi bir konuşma değil, aynı zamanda millî hafızanın tazelendiği bir hatırlatıcı niteliğinde. Sivas Kongresi, kurtuluş mücadelesinin yalnızca askeri boyutunu değil, aynı zamanda halkın siyasi iradesinin de ne denli güçlü olduğunu kanıtlamaktadır. Böylece, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatırlattığı bu tarihi an, günümüzde yaşanan pek çok toplumsal olay ve tartışmanın da merkezine oturuyor.
Buna ek olarak, Erdoğan'ın vurguladığı önemli bir diğer nokta da, birlik ve beraberliğin sağlanmasının yanı sıra genç nesillere tarihi bilinci kazandırmak olduğudur. Sivas Kongresi gibi önemli tarihlerin genç kuşaklara aktarılması, Türkiye’nin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. "Bu topraklar, aziz ecdadımızın kanlarıyla sulanmıştır. Geleceğimiz için birlik olmalı, geçmişimizin değerlerine sahip çıkmalıyız," diyerek, geçmişten gelen mirasın günümüzde nasıl yaşatılabileceğine dair önemli vurgularda bulundu.
Sivas Kongresi, yalnızca bir tarihsel olay değildir, aynı zamanda Türk milletinin ulusal kimliğini, mücadele azmini ve bağımsızlık arzusunu sembolize eden bir olaydır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hassasiyeti durmaksızın dile getirmesi, ulusal bilinç ve beraberlik için son derece anlamlı bir çabayı ifade etmektedir. Türkiye’nin çeşitli zorluklarla karşılaştığı bu günlerde, Sivas Kongresi'nin manevi ve tarihi perspektifinden güç almak, toplumun derinliğinde bir bağ kurmak açısından oldukça değerli.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sivas Kongresi vesilesiyle yaptığı konuşma, bugünün koşullarında tarihi hafızayı tazelemenin yanı sıra, tüm ulusun bir araya gelerek karşılaştığı zorlukları aşabileceği mesajını veriyor. "Bizler, bu tarihi mirası koruyacak ve gelecek nesillere aktaracağız," diyerek, birleşik bir Türkiye’nin inşası için kararlı bir duruş sergiliyor. Bu bağlamda, Sivas Kongresi'nin anma etkinlikleri sadece bir hatırlatma değil, aynı zamanda geleceğın inşasında var olan sorumluluğun da tekrar gündeme gelmesini sağlıyor.