Demokrasi ve Emek Partisi (DEM Parti), infaz düzenlemesiyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerde, yalnızca hasta tutukluların bu düzenlemeden yararlanacağını duyurdu. Bu açıklama, kamuoyunda çeşitli tartışmalara ve beklentilere yol açtı. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrası cezaevlerindeki sağlık koşullarının gündeme gelmesiyle birlikte, infaz yasasında yapılacak değişikliklerin kapsamı ve niteliği daha fazla önem kazandı. DEM Parti, bu konuda toplumun dikkatini çekmeyi hedefleyerek, hasta tutuklulara yönelik empatinin artırılmasını amaçlıyor.
Hasta tutukluların durumu, Türkiye’de son yıllarda giderek daha fazla önem kazanan bir konu haline geldi. Cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunları ve olumsuz yaşam koşulları, birçok hasta tutuklunun hayatını tehdit eder hale geldi. DEM Parti'nin açıklaması, devletin tutuklulara yönelik sağlık hizmetlerine ne derece duyarlı olduğunu sorguladı. Özellikle kanser, kalp hastalıkları veya diğer ciddi sağlık sorunları bulunan tutukluların durumu, insan hakları perspektifinden ele alındığında, oldukça önemli bir mesele olarak gündeme geliyor. Bu bağlamda, hasta tutukluların infaz yasası kapsamındaki hakları, sadece bir ayrımcılığın önlenmesi olarak değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olarak da değerlendirilmelidir.
DEM Parti, infaz düzenlemesinin sadece hasta tutuklularla sınırlı kalmasının, toplumdaki adalet algısını nasıl etkileyeceği konusunda da endişelerini dile getirdi. İnfaz yasalarının toplumda yarattığı etki, siyasi partilerin yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşları ve insan hakları dernekleri tarafından da takip ediliyor. Hasta tutukluların serbest bırakılması, yalnızca onların yaşam kalitelerini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda toplumda adalet arayışının bir sembolü haline gelebilecektir. Sağlık açısından tehlike arz eden tutukluların cezaevlerinde tutulması, birçok insanın adalet sistemine olan güvenini sarsmakta ve cezaevlerinin insan haklarına uygun olup olmadığı konusunu gündeme taşımaktadır.
Sonuç olarak, DEM Parti’nin hasta tutuklulara yönelik infaz düzenlemesine ilişkin bu açıklaması, önemli bir sosyal kesimi yansıtmaktadır. Covid-19 pandemisinin getirdiği koşullar, cezaevlerinde hasta tutuklular için daha sağlıklı ve güvenli ortamlarda yaşamalarını sağlamak adına yeni adımlar atılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu düzenlemenin hayata geçmesi, devletin insan haklarına ve sağlık hizmetlerine verdiği önemi gösterebilir. Uluslararası planda da Türkiye’nin insan hakları karnesini düzeltme noktasında atılan bu adım, yalnızca hasta tutuklular için değil, aynı zamanda tüm toplum için bir umut ışığı olacaktır.